Aykut BORA ile Uzun Vadeli Başarı ve İnsan Kaynakları Stratejileri

Röpörtaj Görsel

Merhaba, bugün sizlere stratejik insan kaynakları yönetimi ve çalışan bağlılığı konularında deneyim sahibi bir ismi ağırlıyoruz. Aykut BORA, kariyerine Bandırma Kimyevi Gübre Sanayi ve Abdi İbrahim İlaç’ta İnsan Kaynakları Müdürü olarak başladı. 2000 yılında ise ilaç sektörünün önde gelen firmalarından Bilim İlaç’ta İnsan Kaynakları Direktörü olarak görev aldı. Bu süreçte EFQM Mükemmellik Modeli'ne bağlı insan kaynakları yönetiminin bütün süreçlerini uluslararası standartlarda deneyimleyen BORA, kariyerinin önemli bir dönemini bu alanda geçirdi.

Bilim İlaç'ta yürüttüğü başarılı çalışmalar ve liderlik anlayışı, firmasına çok sayıda ödül kazandırdı. KalDer tarafından verilen "Ulusal Kalite Büyük Ödülü", Tüsiad-Sabancı Üniversitesi tarafından verilen yılın "En Rekabetçi Şirket Ödülü", KalDer tarafından verilen ulusal kalite "Mükemmellikte Süreklilik Büyük Ödülü" ve European Business Awards tarafından Avrupa'nın en iyi iş modeli olarak seçilen "Ruban d’Honneur Ödülü" gibi prestijli ödüller, BORA'nın başarıları arasında yer alıyor.

Kariyerine devam etmeden önce Yaşar Şirketler Topluluğu’nda tüm şirketlerin insan kaynakları yönetiminden sorumlu İnsan Kaynakları Başkanlığı görevini üstlenen Aykut BORA, şu anda ABORA İnsan Kaynakları Yönetim Danışmanlığı ve PESSURVEY Çalışan Yönetimi Araştırmaları firmalarının kurucusu olarak danışmanlık yapmaktadır. Ayrıca, gönüllülük konusunda da aktif olan BORA, Türkiye İnsan Yönetimi Derneği Peryön’ün son 2 dönem Yönetim Kurulu Üyeliğini yapmıştır.

Bugün Aykut BORA ile stratejik İK yönetimi ve çalışan bağlılığı üzerine bir röportaj gerçekleştireceğiz. Sayın BORA, hoş geldiniz. Sizden stratejik İK yönetimi ve çalışan bağlılığı konularındaki değerli görüşlerinizi paylaşmanızı rica ediyorum.

 

Aykut BORA: Teşekkür ederim, ben de burada olmaktan memnuniyet duyuyorum. Stratejik İK yönetimi ve çalışan bağlılığı konuları, kariyerim boyunca üzerinde önemle durduğum ve incelediğim konular oldu. Sorularınızı merakla bekliyorum.

Moderatör: Sayın Aykut BORA, çalışan bağlılığının stratejik insan kaynakları yönetiminde neden önemli olduğunu açıklar mısınız?

 

Aykut BORA: Çalışan bağlılığının şirketler için önemi büyük. Çalışanların şirkete bağlı olması, aidiyet hissetmesi ve motivasyonunun yüksek olması, performansını ve verimliliğini olumlu yönde etkiler. Aynı zamanda işten ayrılma oranlarının düşük olması maliyetleri azaltır. Bağlı çalışanlar müşteri memnuniyetini de artırır. Sonuç olarak karlılığa ve rekabet gücüne katkı sağlar.

Moderatör: Peki çalışan bağlılığını artırmak için nelere dikkat edilmeli? 

 

Aykut BORA: Çalışan bağlılığını artırmak için ilk olarak işyeri ortamında ve yönetim anlayışında bazı değişiklikler yapmak gerekiyor. Çalışanların sesine kulak verilmeli, onların fikirleri değerlendirilmeli. Ayrıca adil, şeffaf ve saygılı bir yönetim anlayışı benimsenmeli. Bunun yanı sıra çalışanların ihtiyaçlarını karşılayacak maaş ve motivasyon sistemleri kurulmalı. Performans değerlendirmeleri adil yapılmalı. Ödüllendirme ve takdir sistemleriyle çalışanların başarıları onurlandırılmalı. Bunlar çalışan bağlılığını olumlu yönde etkiler.

Moderatör: Peki çalışanlarla iletişim ve etkileşim nasıl sağlanmalı?

 

Aykut BORA: Çalışanlarla etkili iletişim kurmak çok önemli. Bunun için öncelikle çalışanların sesi duyulmalı, onların önerileri ve istekleri ciddiye alınmalı. Toplantılar ve anketlerle geri bildirimler alınabilir. Ayrıca şeffaf ve dürüst bir iletişim politikası izlenmeli. Çalışanların sorularına zamanında cevap verilmeli. Gelişmelerden ve kararlardan haberdar edilmeli. Bunların yanı sıra sosyal faaliyetler düzenlenerek işyeri dışında da etkileşim artırılabilir. Tüm bunlar iletişim kanallarını açık tutar ve çalışan bağlılığını destekler.

Moderatör: Çalışanlara yönelik insan kaynakları politikalarının bağlılığı nasıl etkilediğini düşünüyorsunuz?

 

Aykut BORA: Çalışanlara yönelik uygulanan politikaların bağlılık üzerinde büyük etkisi var. Örneğin; adil, şeffaf ve öngörülebilir bir ücretlendirme sistemi oldukça önemli. Aynı işi yapan çalışanlar arasında maaş farklılığı olmamalı. Çalışan gelişimine yönelik eğitim programları bağlılığı artırır. Kariyer planlaması yapılmalı ve kariyerlerinde gelişim fırsatları sunulmalı. İzin sistemi esnek tutulmalı. Motivasyon ve ödül mekanizmalarıyla başarı teslim edilmeli. Tüm bunlar çalışanı makine görmeyen, onları değer veren ve geliştirmeye önem veren bir yaklaşımı yansıtır.

Moderatör: Çalışan tatmini ve aidiyet duygusunun bağlılıkla ilişkisini nasıl değerlendiriyorsunuz?

 

Aykut BORA: Çalışan tatmini ve aidiyet duygusu, bağlılık için çok önemlidir. Tatmin edilen, değer gören, sözü dinlenen çalışan kendini şirketle bütünleşmiş hisseder. Aidiyet hissi gelişir. Böylelikle hem verimliliği hem de şirketle uzun vadeli ilişkisi artar. Zorunlu değil, gönüllü olarak çalışmayı tercih eder. İşyerinde mutlu ve huzurlu hisseder kendini. İşten keyif alır. Bu da bağlılığın temelidir diyebiliriz. Tatmin ve aidiyet duyguları geliştirmek için çalışma ortamının iyileştirilmesi, motivasyon sistemleriyle desteklenmesi şarttır.

Moderatör: Bağlı çalışan ile ilgili bazı faydalar neler olabilir?

 

Aykut BORA: Bağlı çalışanlardan elde edilebilecek başlıca faydaların şunlar olduğunu düşünüyorum:

  • Daha yüksek performans ve verimlilik sağlanır.
  • İşten ayrılma nedeniyle oluşan maliyetler azalır.
  • Rekabet gücü artar, müşteri memnuniyeti yükselir.
  • Yenilikçi fikirlere daha açık olunur, katma değer artar.
  • Aidiyet hissiyle stres azalır, motivasyon yükselir.
  • Hastalık izinleri azalır, iş akışı bozulmaz.
  • İmaj ve itibar kazanılır, marka değeri yükselir.
  • Takım ruhu güçlenir, iş birliği artar.
  • Kariyer hedeflerine ulaşma olasılığı yükselir.
  • Bu faydalar karlılık, verimlilik ve rekabet üstünlüğü sağlar.

 

Moderatör: Bağlı çalışan özellikleri nelerdir?

 

Aykut BORA: Bağlı bir çalışanın sahip olması gereken temel özellikler şunlardır:

  • Şirkete aidiyet duygusuyla gönüllü çalışması.
  • İşini severek yapması, işine sahip çıkması.
  • Motive ve iştahla çalışabilmesi.
  • Yeniliklere açık olması, gelişime önem vermesi.
  • Şirketin hedef ve değerlerini benimsemesi.
  • Takım ruhu içinde çalışabilmesi.
  • Sorumluluk alması ve hesap verebilmesi.
  • Proaktif davranarak sorunlara çözüm üretebilmesi.
  • Verimli, kaliteli ve güler yüzlü olması

Modaratör: Çalışan bağlılığının şirketin karlılığına nasıl katkı sağladığını açıklayabilir misiniz?

 

Aykut BORA: Elbette, bağlı çalışanlar şirketin karlılığına önemli katkılar sağlar. Öncelikle verimlilik ve performans artar. Çalışan aidiyet duygusuyla daha istekli çalışır. İşlevinden ziyade misyona odaklanır. Böylece kalite ve müşteri memnuniyeti yükselir. Müşteri sadakati kazanılır. Ayrıca bağlı çalışanlar şirkete uzun vadeli bağlanır. İşten ayrılma oranı düşer. İşe alım ve eğitim maliyetleri azalır. Bunlar insan kaynakları maliyetini düşürür. Performansın artmasıyla üretim artar ve verimlilik karlılığa yansır. İnovasyon ve yenilikçi fikirler artar. Rekabet üstünlüğü sağlanır. Bütün bu etkenler toplamında şirketin karlılığında önemli artışlar görülür. Kısacası çalışan bağlılığı politikaları karlılığın anahtarıdır.

Modaratör : Çalışan bağlılığını artırmak için hangi politikalar uygulanabilir?

 

Aykut BORA: Çalışan bağlılığını artırmak için öncelikle şeffaf ve adil bir yönetim anlayışı benimsenmeli. İletişim kanalları açık tutulmalı. Çalışanların görüşlerine değer verilmeli. Performans değerlendirmeleri adil yapılmalı.

Ücret ve motivasyon sistemlerinde rekabetçi bir politika izlenmeli. Prim ve bonus sistemleri getirilebilir. Çalışanların gelişimine önem verilmeli. Eğitim programları düzenlenmeli. Kariyer planlaması yapılmalı. Terfi ve ilerleme fırsatları sunulmalı. Yenilikçi projelere destek olunmalı. Yaratıcı ve yenilikçi fikirlere açık bir kültür oluşturulmalı. Sosyal aktiviteler düzenlenmeli, takdir sistemi getirilebilir.  İş-yaşam dengesi politikaları uygulanmalı, esnek çalışma modelleri benimsenmeli. Aidiyet duygusunu artıracak uygulamalar hayata geçirilebilir.

 

Tüm bu politikalar bütünleşik bir şekilde hayata geçirildiğinde, çalışan bağlılığı artar.

 

Modaratör: Esnek çalışma modelleri için örnekler neler olabilir?

 

  • Evden çalışma imkanı sunmak
  • İhtiyaca göre haftalık ve günlük çalışma saatlerini esnetmek
  • Yıllık izinleri bölümlere ayırmak
  • Compression week uygulaması getirmek (haftalık çalışma saatini 4 güne düşürmek)
  • İstediğiniz zaman izin hakkı tanımak
  • Mobilleşmeyi destekleyen politikalar geliştirmek
  • Aylık ve yıllık performans dönemleri yerine projeye dayalı değerlendirme yapmak
  • Staj ve uzaktan eğitim imkanları tanımak
  • İhtiyaç duyulan özel izin türleri getirmek
  • Doğum izinlerini cinsiyete göre değil, ebeveynler için uygulamak
  • Sabit görev yerlerinin yanı sıra mobil çalışma modeli sunmak

Bu ve benzeri esnek çalışma modelleri, hem özel hayat-iş yaşam dengesini hem de verimliliği artırır.

Moderatör: Sayın BORA, stratejik İK yönetimi ve çalışan bağlılığına odaklanan şirketlerin neden uzun vadeli sürdürülebilir başarı elde etmekte daha avantajlı olduğunu daha detaylı bir şekilde açıklar mısınız?

Aykut BORA: Tabii ki. Stratejik İK yönetimi ve çalışan bağlılığına odaklanan şirketler, bir dizi avantajdan faydalanır. İlk olarak, bu şirketler, doğru yetenekleri çekme ve elde tutma konusunda daha etkili olurlar. İyi bir stratejik İK planı, iş stratejisiyle uyumlu olarak belirlenmiş yetenek ihtiyaçlarını karşılamak için çaba sarf eder. Bu da şirketin uzun vadeli hedeflerine ulaşmasını destekler.

İkinci olarak, çalışan bağlılığına odaklanan şirketler, daha motive ve üretken bir iş gücüne sahip olurlar. Bağlı çalışanlar, işlerine daha fazla katkıda bulunur, çünkü şirketin amaçlarına ve kültürüne duygusal bir bağlılık hissederler. Bu durum, uzun vadeli performans ve verimlilik artışına katkıda bulunur.

Üçüncü olarak, stratejik İK yönetimi ve çalışan bağlılığı, şirket içindeki iletişimi güçlendirir. Şeffaf ve açık bir iletişim ortamı, çalışanların şirket hedefleri, değerleri ve beklentileri konusunda daha iyi bilgi sahibi olmalarını sağlar. Bu da iş birliği ve ekip çalışmasını teşvik eder, uzun vadeli başarı için önemlidir.

Dördüncü olarak, stratejik İK yönetimi ve çalışan bağlılığı, liderlik gelişimine odaklanarak şirket içindeki yetenek havuzunu güçlendirir. İyi bir liderlik, çalışanların potansiyelini ortaya çıkarmalarına ve kariyerlerini ilerletmelerine yardımcı olur. Bu da şirketin gelecekteki liderlik ihtiyaçlarına hazır olmasını sağlar.

Son olarak, uzun vadeli sürdürülebilir başarı için şirket içindeki istikrarı sağlamak önemlidir. Stratejik İK yönetimi ve çalışan bağlılığı, çalışan devir oranını azaltarak ve yetenekli çalışanları şirkette tutarak bu istikrarı destekler. Bu da şirketin rekabet avantajını güçlendirir.

Kısacası, stratejik İK yönetimi ve çalışan bağlılığına odaklanan şirketler, doğru yetenekleri çekme, iş gücünü motive etme, iletişimi güçlendirme, liderlik gelişimine yatırım yapma ve istikrarı sağlama konularında avantaj elde ederek uzun vadeli sürdürülebilir başarıya ulaşabilirler.

Moderatör: Aykut Bey, gelecekte iş dünyası için stratejik İK yönetimi ve çalışan bağlılığı konusunda ortaya çıkabilecek zorluklar ve fırsatları daha detaylı bir şekilde ele alabilir misiniz?

 

Aykut BORA: Tabii ki. Gelecekteki iş dünyası, bir dizi zorluk ve fırsat ile karşılaşacak.

Zorluklardan öncelikle bahsedeyim:

Teknolojik Gelişmeler: Hızlı teknolojik değişim, iş dünyasını etkileyerek belirli beceri setlerine olan talebi değiştirebilir. Stratejik İK yönetimi, çalışanların sürekli olarak güncellenen beceri setlerine sahip olmalarını desteklemek zorunda kalacak.

Çalışma Kültüründeki Değişimler: Uzaktan çalışma, esnek çalışma saatleri gibi değişen çalışma kültürleri, şirketlerin çalışan bağlılığını sürdürme ve ekip koordinasyonunu sağlama konusunda yeni zorluklar ortaya çıkarabilir.

Çeşitlilik ve Kapsayıcılık: Küresel pazardaki çeşitlilik, şirketlerin kültürel farklılıklara saygı gösterme ve kapsayıcı bir çalışma ortamı yaratma ihtiyacını artırabilir.

Veri Güvenliği ve Gizlilik: Artan dijitalleşme ile birlikte, çalışanların kişisel verilerinin korunması ve güvenliği, stratejik İK yönetimi için önemli bir zorluk oluşturabilir.

Fırsatlara gelince:

Yetenek Havuzunu Genişletme: Küresel bağlantılar ve dijital platformlar sayesinde şirketler, yetenek havuzlarını dünya çapında genişletebilir ve en iyi yetenekleri çekebilir.

Öğrenmeye Odaklanma: Teknolojik değişimle birlikte, sürekli öğrenmeye ve gelişime vurgu yapmak, çalışanların beceri setlerini güncel tutmalarına yardımcı olabilir.

Esnek Çalışma Modelleri: Uzaktan çalışma ve esnek çalışma modelleri, çalışanların iş hayatı ile kişisel hayatlarını daha iyi dengelemelerine olanak tanıyarak çalışan bağlılığını artırabilir.

Veri Analitiği Kullanımı: Veri analitiği, İK yönetimine daha bilgi tabanlı bir yaklaşım getirerek, karar alıcılarına daha iyi yetenek yönetimi ve performans değerlendirme süreçleri oluşturmak için fırsatlar sunabilir.

Çeşitlilik ve Kapsayıcılık Stratejileri: Çeşitlilik ve kapsayıcılık stratejileri benimsemek, şirketlerin farklı bakış açılarından yararlanmalarına ve inovasyonlarını artırmalarına yardımcı olabilir.

Özetle, gelecekte iş dünyası, teknolojik değişimlere adapte olma, esnek çalışma modellerini etkin bir şekilde yönetme, çeşitlilik ve kapsayıcılığı teşvik etme gibi konularda zorluklarla karşılaşacak. Ancak bu zorluklar, aynı zamanda şirketlere küresel yetenek havuzlarına erişim, sürekli öğrenme fırsatları ve inovasyon için yeni kapılar açabilir. Bu noktada, stratejik İK yönetimi ve çalışan bağlılığı, bu değişimlere uyum sağlamak ve şirketin uzun vadeli başarısını sürdürmek adına kritik bir rol oynayacaktır.

Merhaba, Performansınızı artıran, insan odaklı bir kurum kültürü için buradayız!